01 Mart 2009

Gone with the Wind (1939)

Türkçe Adı: Rüzgar Gibi Geçti
Tür: Dram / Romantik / Savaş
Yönetmen: Victor Fleming
Süre: 238 dakika
Oyuncular: Thomas Mitchell, Barbara O'Neil, Vivien Leigh, Evelyn Keyes, Ann Rutherford, George Reeves, Fred Crane, Hattie McDaniel, Oscar Polk, Butterfly McQueen, Victor Jory, Everett Brown, Howard C. Hickman, Alicia Rhett, Leslie Howard, Olivia de Havilland, Rand Brooks, Carroll Nye, Clark Gable, Laura Hope Crews, Eddie 'Rochester' Anderson, Harry Davenport, Leona Roberts, Jane Darwell, Ona Munson, Paul Hurst, Isabel Jewell, Cammie King, Eric Linden, J.M. Kerrigan, Jackie Moran, Marcella Martin, Louis Jean Heydt, Olin Howland, Mary Anderson
Güneyli ve yankiler arasında büyüyen gerilim, savaşın tohumlarını ekmektedir. Bu sırada güneyli kasabanın birinde, genç erkeklerin yanıp tutuştuğu bir kadın vardır. Bu kadın, güzel olduğu kadar, bencil ve kibirlidir. Eğer birine aşık olmuşsa, önünde hiçbir engeli tanımayacaktır.

Scarlett O'Hara (Vivien Leigh) için, erkeklerin yapamayacağı şey yoktur. Fakat Ashley Wilkes (Leslie Howard), onlardan biri değildir. Hayali, sevdiği kadın Melanie Hamilton (Olivia de Havilland) ile evlenmek ve yaşadığı topraklarda barışı sağlamaktır. Bunu kabul etmek istemeyen Scarlett, Ashley’den vazgeçmeyecektir. Melanie’nin dostça tavırları ve yardımseverliği, bu görüşünü değiştirmeyecektir.

Kasabada pek sevilmeyen Rhett Butler (Clark Gable), savaşa karşı olan ve mantığıyla hareket eden kurnaz biridir. Karakter bakımından Scarlett’e benziyorsa da, kişilik bakımında farklıdır. Çünkü bencil görünen Rhett, kalben yardımseverdir. Scarlett’i görüp etkilenir ama onun oyunlarına alet olmaz.

Filmdeki ön yazı, gittikçe yaklaşan savaşın durumunu yansıtmaktadır:
“Eski Güney denen bir süvariler ve pamuk tarlaları ülkesi vardı.
Kahramanlık, son günlerini bu güzel dünyada yaşadı.
Şövalyeler ve leydiler son kez burada görüldü.
Efendiler ve köleler de.”

Amerika’nın gücünü kanıtlamaya başladığı bu ilk yıllar, eski zamanı görme açısından günümüze ışık tutuyor. Yankiler, köleliğe karşı ama silahı seven ve üstünlüğünü kanıtlamaya çalışan bir toplumdur. Güneyliler ise; çalışkan, zengin ama ırkçıdır. Aslında her ikisinin egemenlik rüyası, üstünlük üzerinedir. Sadece farklı yollardan gitmektedir.

Kölelik, hiçbir şekilde güzel anlatılmaz. Buradaki görüntü, onların acı çekmediği, hatta korunduğu gibi bir ifadeye dönüşmüş. Bu durum, bazı kovboy filmlerinde, doğa aşığı ve zeki Kızılderililerin, kafatası avcısı gibi görünmesine benzer.

Yaklaşık 4 saat süren bu filmi izlerken, geçmişi sorgulama açısından bolca vaktiniz olacak.

Emre Türker

picture: impawards

3 yorum:

  1. Bu filmi bir kaç kez izledim ama yine de doyamadım:)

    YanıtlaSil
  2. beyaz mendil… 4 saatlik bir filmi birkaç kez izlemek yürek ister, tebrik etmek istiyorum :) Zaten kitabı meşhur olan önemli bir klasik.

    YanıtlaSil
  3. arkadaşlar filmi izlemek istiyorum netten bulan varsa lütfel link gönderebilir mi

    YanıtlaSil